izleniyoruz

Saturday, October 30, 2010

İtiraf

On sekizinci yüzyılda yazılan İstanbul'a Dair Risale-i Garibe uzun bir sövgü paragrafıyla başlar. Bu eğlenceli  risalenin yazarı uzun sövgünün ardından küfrün kime gittiğini "Mezbûrlar zikir olunur" diyerek aşağıda tek tek sayar. Yazarın listesi günümüz alfabesine çevrilmiş hâliyle yaklaşık 25 sayfa sürer. Bazen saydıklarının ne ifade ettiği, tam olarak hangi kabahati işledikleri anlaşılmaz, zira günümüz anlam dünyasında artık bir yeri yoktur.

Ben yazacak olsam ne yazardım diye düşünmedim değil. Ama benim aklıma sövecekler değil, övecekler geldi. Kızdıklarımı değil, imrendiklerimi hatırladım. Efendim, öylelerinin sağlığına zeval gelmesin, başarılarına gölge düşmesin, yürüdükleri yollara kar yağmasın, bindikleri araca arıza musallat olmasın, gittikleri yerlere felaket uğramasın, ömürleri uzun olsun ve dahi bir bahar neşesinde yaşansın, şarap sofralarından eksik olmasın. "Mezbûrlar zikir olunur":

Uzupuzun güzel, ince, kaslı bacaklarıyla saatlerce durmadan dans edenler,

Geniş omuzlarının arasına yerleştirdikleri büyük ciğerleriyle soluksuz yüzenler,

İki tekerleğin üzerinde dengelerini hiç kaybetmeden yollara karşı pedal basanlar,  

Bir kara kalem ile beyaz kağıt üzerine çizdikleri üç-beş çizgi ile yepyeni bir dünya yaratanlar,

Benim elime aldığımda ancak bir karmaşa yaratabildiğim renklerle bir düzen kuranlar, 

Ellerine aldıkları çamuru evirip çevirip zihinlerindeki düşüncenin formuna sokanlar,

Bir bestenin üç farklı yorumunu birbirinden ayıracak kadar kesin duyuşlular,

Benim için gergin bir deriden, içi boş bir kamıştan ibaret olan aletlere dokunup, üfleyip bütün fareleri peşlerinden koşturanlar, 

Sadece ortalama 29 harf ile olası olan sayısız kombinasyonlardan en güzellerini bulup, sayfalarca aslında insanlığın yüzyıllardır anlattığı aynı hikâyeyi anlatıp bambaşka bir hikâye anlatıyormuş gibi hissettirenler,

Deklanşöre bastıklarında görünenin başka bir biçimini kayıt altına alanlar,

Bir metne, bir resme, bir fotoğrafa, bir müziğe bakıp hiç göremediklerimi görenler, anlatanlar, yorumlayanlar,

 E = mc2'nin, Collatz Problemi'nin, kökendeşliğin ve görevdeşliğin ne demek olduğunu bir bakışta anlayanlar,

Ve bütün bu meziyetlere rağmen cümlelerine hâlâ "ben..." diye başlamayanlar...

Evet, imreniyorum.



7 comments:

  1. Burada bana yer yok anlaşılan... sağlık olsun.

    ReplyDelete
  2. bi oturuşta sekiz saat oturabilenler yok bu listede.. nerde onlar.. onlar da takdire şayan kimseler değil mi.. tabi bi de siktire şayan olanlar var ki bu güzel ortamda tadımızı kaçırmamak en bi güzeli.. tayyib resepsiyona gelmeyen paşalar için şu güzel ortamı kaçırıyolar demiş la.. güldüm ben buna.. ben bugün buna güldüm.. bi de itiraf ın harflerinin yerini değiştince iftira oluyo ya.. o da ilginç bişey.. ama buna ben gülmedim.. ota boka da gülünmez yani.. hani kapı gıcırdasa o olur.. komik çünkü kapının gıcırdaması.. bi gıcırdasa da gülsek.. tamam hadi yeter bu kadar yorum.. çok yazmasın..

    ReplyDelete
  3. mabutuner: seni benim yanıma alalım, uzaktan bakıp tırnaklarını kemirenler cephesi.

    bacom fevki: seni görünce nasıl mutlu oldum bir bilsen. o kadar ki yani yazıyı değiştirip tek senin adını yazasım geliyor imrenilecekler listeme. sırf tek maddelik liste olmaz, diye yapmıyorum. sahi tek maddelik liste neden olmuyor? dur bunu senin yazının altında yazayım. öptüm kib bye thnx mnx ciks kiks ...

    ReplyDelete
  4. şimdi bunları okuyunca aklıma "hamaname"ler geldi. osmanlı edebiyatının en önemli hicv unsurlarından biridir bunlar. aynı yukarıda bahsettiğin eser gibi.

    kendine sövgüyü hak edenler için bir nevi övgü gibi gelir bunlar. tadını çıkararak okurlar.

    bastığı deklanşörden farklı bir şey resmedenlerden olmamak dileği ile..

    merhabalar olsun efendim

    devletle.

    ReplyDelete
  5. Devletlüm FHK,

    Teşrif ettin ki gül bahçesine döndü hazandan kırılan bahçemiz, kadehimize şarap doldu, meclisimiz neşe buldu, bir umut doldu içimize ki belki o yâr da bize meyilliydi.

    Yerin başımızın üstüdür...

    (Tanımıyorum ama böyle yazsam anlarsın gibi geldi. Susan Sontag, Başkalarının Acılarına Bakmak bağlamında kameranın gizledikleri)

    ReplyDelete
  6. "Ben" çok beğendim cümlelerini. :)naçizane. mütevazicene.

    ReplyDelete

Söyle, içinde kalmasın.